20. yüzyıl, BT pazarının hızla büyümesine ve her biri yenilikçiliği teşvik etmede büyük rol oynayan ilgili teknolojilerin her geçen gün daha da popülerleşmesine tanık oldu.
Ulusların ekonomilerinin önemli bir parçası olan endüstrinin büyümesi, doğal kaynakların giderek artan tüketimi ile aynı zamana denk gelmesiyle beraber sadece yerel varlıkları değil ulusal varlıkları da etkilemeye başladı. Sonuç olarak çevre ve insani yardım dernekleri; çevresel, ahlaki ve sosyal sorumluluklar doğrultusunda hareket ederek bunun etkisini azaltmaları için çok uluslu kuruluşlara çağrıda bulundu.
Organizasyonel, profesyonel, kurumsal ve sosyal süreç gelişiminin arkasında yatan yönetim felsefesini temsil eden İş Etiği, Acer'ın da dahil olduğu çok uluslu şirketlerin 21. yüzyıldaki başlıca imtihanı haline gelmiştir. Bu felsefe, yönetimi hem ekonomik hem de sosyal hedeflere doğru harekete geçiren ilke ve değerlerin bir birleşimidir. Etik bir şirket; hem ekonomik, yasal ve sosyal, hem de insancıl sorumluluklarını tamamen üstlenmesi gerektiğinin farkındadır.
Bir şirketin insan, çevre ve toplum kaynaklarını entegre eden küresel bir dengeye ulaşma hedefini belirlerken kullandığı Kurumsal Sosyal Sorumluluk (CSR) programı bu yönetim felsefesinin unsurlarından biridir.
CSR, iş dünyasıyla ilgili bir meseledir ve 21. yüzyılda faaliyet gösterebilmek için gerekli bir ruhsattır. Küresel bir bilgisayar markası olan Acer'ın entegre CSR stratejisinde de bu temel alınmıştır. Acer, 2006 yılından bu yana sürdürülebilir gelişim için faaliyetlerini tüm ayrıntılarıyla kapsamlı bir şekilde incelemektedir. Acer, CSR'yi iş faaliyetlerine entegre edip yerleştirmesi ve küresel CSR girişimlerine etkin katılımıyla CSR'ye ilişkin taahhütlerini ve kararlılığını kanıtlamıştır. Ayrıca küresel sürdürülebilir gelişime sürekli katkıda bulunmak için çaba göstermiştir.